Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşuyor.
Bahçeli’nin konuşmasının satır başları şöyle:
“29 Mayıs günü İstanbul tarihi bir güne evsahipliği yaptı. Fethin 569’uncu yıldönümü coşkuyla kutlandı. Küresel denklemin parametrelerini değiştiren, beşeriyete Türk gücünün güven veren ruhunu gösteren fetih ruhumuz hala diridir. Hala yas tutan Bizans işbirlikçileri yüzlerini astılar. İstanbul’un Fethi köhne tuzakların bozulması, haksızlık ve adaletsizliğin kesilip atılmasıdır. Büyük hünkârımız Fatih yenilmez iradesiyle İstanbul’u fethin güzelliğine kavuşturmuştur.”
ATATÜRK HAVALİMANI
“Geçtiğimiz pazar günü İstanbul Millet Bahçeli fidan dikimini gerçekleştirdik. Yer gök bayrakla süslenmiştir, Cumhur İttifakı olarak hem Fethin 569’uncu yıldönümünü kucakladık hem de doğa harikası olacak yerin ilk fidanlarını toprakla buluşturduk. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ne dikilecek fidanlar büyüyecek, ortaya çıkacak ağaçlar herkesi gölgesine alacaktır.
CHP’den İP’ine ve diğer zillet yedekleri çölleşmiş zihniyetlerinin kurbanı olacaktır. Fitne kazısı yapanlar yine kaybedecektir. Müşterek gayeleri kriz çıkarmak, sorun üretmektir. İstanbul’un heba yılları aziz milletimizin bildiği gerçekler arasındadır. İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nden yeni bir Gezi Parkı çıkarmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.”
PENÇE KİLİT OPERASYONU
“Son günlerde arka arkaya şehit haberleri alıyoruz. Pençe Kilit bölgesinde bölücü terör örgütüyle girdikleri çatışmada şehit düşen kahramanlarımıza Allah’tan rahmetler, tedavi altında bulunan kahramanlarımıza da Allah’tan sağlık, şifa diliyorum.
Hiçbir cani, hiçbir işbirlikçi Türkiye karşısında duramayacak. Terörün, geçerli bahanesi yoktur. Var diyenler teröristlerle aynı çizgidedir. Demokrasi terörün sığınağı olamayacaktır. İnsan hakları ile terörü bir veya aynı görenler, terörü insan hakkı olarak yorumlayanlar işlenen cinayetlere iştirak etmişlerdir.”
İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN NATO BAŞVURUSU
“Basiretli olmak demek gösterilenin ötesini görmek demektir. Türk milleti engin bir basirete sahiptir bu nedenle dostane maskeye bürünmüş düşmanlıkları tespit edecek karakterdedir. Gülücükler saçarak, bize el uzatan aynı anda kolumuzu kesmek için fırsat kollayan terör baronlarına tavizimiz dün olduğu gibi yoktur, olmayacaktır. Biz konuştuk mu mertçe konuşuruz. Buna karşılık namertleri biliriz, nankörleri görürüz. Terörle mücadelemiz aynı zamanda zalimlerle, Türkiye düşmanı mihraklarla mücadeledir. Teröristlere elindeki silahı verenler de teröristtir. Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine itirazı boşuna değildir. Bu ülkeleri temsil edenlerin, ülkemize gelerek ikna gayretleri boşa emektir. Çünkü bu ülkeler samimi değildir. İsveç yönetimi kendi başkentinden bölücü teröristlerin Türkiye aleyhte gösterilerine hala sessiz, seyircidir. Hatta terörist polis koruması altındadır.
Geçen hafta Türkiye’de muhataplarıyla müzakereye oturan İsveç, aynı zamanda terörist Salih Müslim’i televizyona çıkaracak kadar küstahlar. İsveç ve Finlandiya terörle arasına mesafe koymadan nasıl NATO’ya girecek? Türkiye’nin çıkarları gözetilmeden, sözü edilen ülkenin NATO’ya girmesi hangi mantığa, ahlaka sığacaktır? Bizim değerlendirmelerimize göre İsveç ve Finlandiya kırmızı kart cezalısıdır. Türkiye’nin iade talebinde bulunduğu teröristler derhal iade edilmelidir. PKK’ya tavır alıp da YPG’yi kollamak yaman ve yakıcı bir çelişkidir. PKK neyse YPG odur. İki örgütte teröristtir. Biz terör örgütlerinin NATO’ya girmelerine etkisiz ve tepkisiz kalamayız.”
YUNANİSTAN GERİLİMİ
“Akdeniz ve Ege’de gerilimi tırmandıran Yunanistan ateşle oynamaktadır. ABD’nin Yunanistan’da kurduğu 9 askeri üs milli kimliğimize tehdittir. Miçotakis yönetimi, denize dökülen vandal dedelerinden ders almamıştır. Denizin dibini canı tekrar çekmektedir. ABD’nin Yunanistan’ı maşa olarak kullanıyor. Sonucu silaha açılacak bir sürece davetiyedir.”
Ayrıntılar geliyor…