TBMM Lideri Mustafa Şentop, Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünün 6. yılına yaklaşırken olayla ilgili değerli açıklamalarda bulundu.
“FETÖ’nün 15 Temmuz ihanetinin üzerinden 6 yıl geçti. Bugünden baktığınızda hain darbe teşebbüsünü nasıl özetlersiniz?” sorusuna Şentop, “15 Temmuz’da askeri bir darbe teşebbüsünden öte bir terör örgütü devleti ele geçirme eforuna girdi” diye konuştu.
FETÖ’nün 15 Temmuz gecesinde Türkiye’nin anayasal nizamına ve bağımsızlığına göz dktiğini söyleyen Şentop, “O gece hainler, milletin ordusuna ilişkin teçhizatla millete silahlarını doğrulttular. Hainlerin büyük kalkışmasına karşılık vatanı koruyan asil milletimizin cüretine daima birlikte şahit olduk. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayetli liderliğiyle o gecenin akıbeti bilakis çevrildi; çoluk çocuk, ihtiyar genç sokaklarda elde bayraklarıyla vatanına sahip çıktı” dedi.
Şentop kelamlarına şu sözlerle devam etti:
“Vatandaşlarımızın üzerine atılan bombalar, sıkılan kurşunlar asla unutulmayacak lakin bundan çok daha fazla, aziz milletimizin bütün dünyayı şaşkına çeviren, kendine hayran bıraktıran çabası, ulu tarihimize yazdıkları demokrasi destanı jenerasyondan jenerasyona anlatılacak.”
“DARBELER DEVRİ ÜLKEMİZ İÇİN KAPANDI”
Bununla birlikte 15 Temmuz’un sırf bir darbe teşebbüsü değil birebir vakitte bir örgütün, devleti ele geçirme kalkışması olduğunu tabir eden Şentop, şöyle konuştu:
“Diğer darbeler de kesinlikle devlet idaresini değiştirme saikiyle gerçekleştirildi fakat 15 Temmuz’u başka darbe teşebbüslerinden ayıran bir taraf var ki bu, işin çok değerli bir boyutu: Bu da örgütün, tümüyle devleti ele geçirme niyeti.
O güne kadar devletin her ünitesinde örgütlenen ve mahkeme kayıtlarıyla ortaya konan bir paralel devlet yapısı oluşturan örgüt, yalnızca devletin başındaki Cumhurbaşkanını uzaklaştırmakla kalmayacak, devleti tümüyle ele geçirecekti. Biz bunu, ortaya çıkan bilgi, evrak ve deşifre olan yapıdan anlıyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yürekli ve kararlı liderliğinde hem hainlerin planları hem de ülkemiz üzerine oynanan oyunlar bozuldu. Milletimiz, darbelerden medet umanları bozguna uğrattı. Ülkemiz üzerine yapılan planlarda darbelerden medet umanların bir an önce kabul etmesi gereken gerçek, demokratik olgunluğumuzun ve demokrasimizin geldiği noktanın yüksek düzeyi ve darbeler devrinin ülkemiz için artık büsbütün kapanmış olduğudur.”
“15 TEMMUZ DIŞ DAYANAKLI BİR HAREKETTİR”
Demokrasinin ülkemiz için değerini lisana getiren Şentop, “Demokrasimizin değerini düzgün bilmek, demokrasimizin bize kattıklarını hakkıyla kıymetlendirmek zorundayız. Dünyanın karmaşa, çalkantı ve savaş küresine döndüğü günümüzde, ülkemizdeki barış ve huzur ortamının kaostan beslenen devletleri rahatsız ettiği malumlarınızdır. Onlara verilecek en büyük karşılık, bu huzur ve itimat ortamının korunması ve tahkim edilmesidir” diye konuştu.
TBMM Lideri Şentop,“Darbe teşebbüsünün memleketler arası boyutu nasıl anlamlandırılabilir? FETÖ elebaşının hala iade edilmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise şu sözlerle cevap verdi:
“Bir ülkenin, bir milletin, ulusal egemenliğini yok sayarak idaresini ele geçirmeye çalışmak, yaşadığımız yüzyılda artık global bir sorun haline geldi. Darbeler ve darbeciler her ülke demokrasisi için tehdit oluşturuyor. Bu darbe teşebbüsünün Türkiye’ye yönelik dış takviyeli bir hareket, bir memleketler arası operasyon olduğu artık herkesin bildiği bir gerçek.
Türkiye, bugüne kadar, darbe teşebbüsüyle ilişkili tüm örgüt mensuplarının iadesi için gerekli yolları denedi. Bilhassa FETÖ elebaşı Gülen’in iadesi için ABD makamlarıyla yapılan yazışmalar ve ısrarımız da herkesin malumu. Türkiye’nin, NATO üyeliği isteyen iki ülke için ortaya koyduğu duruşla, ABD ile başlayan yeni süreçlerin, FETÖ elebaşının iadesiyle ilgili kolaylaştırıcı boyutu da beraberinde getirmesini temenni ediyorum.
Türkiye, bu örgütün tehlikesini tüm dünyaya duyurdu; bir gün bu örgütü besleyen tüm ülkelere vereceği ziyanı ülkelerin idaresinde bulunan herkese anlattı. Umuyorum ABD, Türkiye’yi kana bulayan bu örgütün elebaşına artık konut sahipliği yapmayı bir kenara bırakır.”