Türkiye, 14 Mayıs’ta sandık başına giderek cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri için oy kullandı. Seçimlerde, Cumhur İttifakı Meclis çoğunluğunu ezici bir üstünlükle eline alırken, cumhurbaşkanı seçimleri ise ikinci tipe kaldı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakın rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’na yaklaşık 2 milyon 600 bin oy fark atması, muhalefet destekçisi odakları harekete geçirdi.
Kılıçdaroğlu’na verdiği dayanakla tanınan İngiliz ekonomist Timothy Ash, ikinci cins öncesi Londralı yatırımcılara ‘Borsa İstanbul’daki paylarınızı satın, iktisat berbata gitsin’ biçiminde skandal bir davette bulundu.
Benzer bir davet Galatasaray Üniversitesi İktisat Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cet Özkaya’dan da geldi.
Özkaya’nın hususa ait açıklamaları şöyle:
Seçim sonuçları hükümet siyasetlerinin onayı manasına gelir. Hükümet tarafından da sürdürülme ısrar edilebilir. Bunun ekonomik ve siyasi karşılığı yani hane halkının davranışına olan tesiri hükümetin bu siyasetlerden vazgeçmesine sebebiyet verecektir. Yoksa makro ekonomik dataları aldığımızda bilhassa dış açık, kamunun hazinenin nakit gerçekleşmelerindeki iç açık üzere dataları aldığımızda sürdürülemeyeceğinin data olarak dinamik tahlili görebiliyoruz.
Yabancı para yatırımı yapan bu seçmen lakin davranışıyla engelleyebilir bunu. Bu nitekim iktisadın siyasete bakan tarafıyla alakalı. Ekonomik itimat kaybının devam etmesi durumunda hane halkı birikim yapabilenler dövizlerini bankadan çekmeye kalktığı vakit fizikî olarak bu bir manidir. Hükümetin bu siyasetlere devam etmemesi için.
Son günlerde ortaya çıkan tartışmalar, hane halkının davranışını iktisat dışına taşırabilir. Bir karar verici, neden bu durumun içinde olduğunu sorguladığında dövizini çekebilir. Zira dövizinin orada olması hükümet siyasetlerinin sürmesine yardımcı olmaktadır. Bu türlü bir açmaza girebilir seçmen ve finansal okuryazarlığı yüksek vatandaşlarımız. Döviz birikimi olan vatandaşların makul bir meslek kümesinde olduğunu biliyoruz. Hekimler mühendisler üzere yüksek bilgi kullanan meslek kümeleri.”