Edirne’de, birinci derece askeri yasak bölgeye girdikleri gerekçesiyle haklarında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Yunan polis memuru Valasoudis Manolis (42) ile kız arkadaşı Aheni Aohnanın (29) yargılanmalarına başlandı. 50 bin lira cezayla yurt dışına çıkış yasakları kaldırıldıktan sonra ülkelerine dönen 2 sanık, duruşmaya katılmadı.
Yunanistan’ın Dedeağaç Emniyet Müdürlüğü’nde görevli trafik polisi Valasoudis Manolis, kız arkadaşı Aheni Aohna ile birlikte alışveriş için 5 Aralık 2021’de Pazarkule Sınır Kapısı’ndan giriş yapıp Edirne’ye geldi. Alışveriş yapan çift, aynı akşam özel araçlarıyla İpsala Sınır Kapısı’ndan geçmek üzere yola çıktı.
Yunan polis ve kız arkadaşı, sınıra yakın Doyran köyünde askeri yasak bölgeye girdikleri gerekçesiyle sınır devriyelerince gözaltına alınıp, İl Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. İşlemlerin ardından adliyeye sevk edilen çift, çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Hakimliği tarafından yurt dışı çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.
SUÇ UNSURUNA RASTLANMADI
İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde çiftin cep telefonları ve üzerlerindeki dijital materyallerinin incelenmesinde, suç unsurlarına rastlanmadı. Çift, yargılama giderleri ve güvence bedeli olarak toplam 50 bin lira cezayla yurt dışına çıkış yasakları kaldırıldıktan sonra ülkelerine döndü.
Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Valasoudis Manolis ile kız arkadaşı Aheni Aohna hakkındaki soruşturması tamamlandı, hazırlanan iddianame 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi. Polis memuru ve kız arkadaşı için ‘Askeri yasak bölgelere girmek’ suçundan 2 yıldan 5’er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
‘ALIŞVERİŞ VE GEZMEK İÇİN GELDİK’
Yunan polis memuru Manolis, ifadesinde, Ferres Polis Merkezi’nde trafik polisi olarak görev yaptığını belirterek, “Yunanistan’dan 5 Aralık öğle, Yunanistan saati ile 14.00 sıralarında, kız arkadaşım Aheni ile birlikte Pazarkule Sınır Kapısı’ndan giriş yapıp alışveriş ve gezmek için geldik.
Edirne’ye geliş amacım kız arkadaşımla birlikte gezmek ve alışveriş yapmaktı. Edirne merkezine geldikten sonra kafede bir süre oturduk, daha sonra kız arkadaşımla Yunanistan saati ile 16.30 sıralarında bir alışveriş merkezine gidip yemek yedik. Hava kararmaya başlayınca alışveriş merkezinden ayrıldık” dedi.
‘NAVİGASYONUN BİZİ GÖTÜRDÜĞÜ ŞEKİLDE DEVAM ETTİK’
Askeri yasak bölgeye bilerek girmediklerini, navigasyonun kendilerini götürdüğünü söyleyen Manolis, “Hava karardığı için Yunanistan’a dönecektik, telefonumda bulunan navigasyona yazarak yola çıktık. Çalıştığım ve yaşadığım yer İpsala Sınır Kapısı’na daha yakın olduğu için buradan çıkış yapacaktık, bu sebeple navigasyona yazarak Keşan’a doğru yola çıktık.
Navigasyonun bizi götürdüğü şekilde devam ettik. Bir süre sonra hava tamamen kararmıştı, toprak bir yolda ilerlediğim esnada önüme askerler çıktı ve bizi durdurdular, benden ve kız arkadaşımdan pasaport istediler. Bizi durdurdukları yerde araçtan indirdiler, benimle birlikte biraz ilerleyerek uzakta bulunan kırmızı renkli tabelaya fener tutarak gösterip, askeri yasak bölge olduğunu söylediler. Ancak ben askeri yasak bölgeye girdiğime dair herhangi bir tabela görmediğim için ve gösterdikleri tabela uzakta olduğu için askeri yasak bölgeye girdiğimi düşünmüyorum, çünkü tabeladan önce durmuştuk” diye konuştu.
Üzerinde flaş bellek, kendisine ait telefon, oğluna ait olan ve çalışmayan cep telefonları bulunduğunu söyleyen Manolis, “Flaş bellekte özel fotoğraf arşivim bulunmaktadır. Kişisel içerikler ihtiva eden materyallerdir, incelendiğinde hiçbir suç unsuru olmadığı görülecektir. Yunanca yazılar ihtiva eden evrak ise yakın zamanda Yunanistan’da yürürlüğe giren çocuk haklarıyla ilgili mevzuatın bulunduğu evraktır.
Suç unsuru değiller, daha önce de Türkiye’ye geldim ve hiçbir problem yaşamadım. Türkiye’den kimseyi tanımıyorum, hiç kimseyle görüşmedim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, yaşadığım bu olay navigasyonun beni hatalı götürmesi ve yolları bilmeyişimdendir, suç işleme kastıyla Türkiye’ye gelmedim” dedi.
‘EDİRNE’YE GÜZEL VAKİT GEÇİRMEK İÇİN GELDİK’
Tezgahtarlık yaptığını söyleyen Aheni Aohna ise, “Edirne’ye gelme amacımız erkek arkadaşımla gezmek ve güzel zaman geçirmekti, başka bir amacımız yoktu. Navigasyonun yanlış götürmesi sebebiyle sınır hattına girdik, askerler bizi durdurana kadar herhangi bir işaret ve tabela görmedik. Hava zaten çok karanlıktı, suç işleme amacımız yoktur” ifadelerini kullandı.
Edirne 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya, Yunanistan’daki sanıklar katılmadı. Avukatları Selin Özel, müvekkillerinin beyanlarının alınmasından sonra savunma yapacaklarını söyledi.
Duruşmada, sanıkların üzerindeki dijital materyallerin imaj kayıtlarının alındığı 1 hard disk ve 1 flaş belleğin dosyada delil olarak saklanmasına ve ifadelerinin alınması için yurt dışına yazılan müzekkere yazılarına gelecek cevabın beklenmesine karar verilerek, duruşma 27 Eylül’e ertelendi. (DHA)