Süper Lig devlerinden Galatasaray’ın transfer devrinin son gününde takımına dahil ettiği Juan Mata suskunluğunu bozdu. İspanyol futbolcu, sarı-kırmızılıların resmi kulüp televizyonunda soruları cevapladı. Galatasaray’a transfer süreci hakkında konuşan Juan Mata gayesini açıkladı.
İstanbulspor maçında birinci sefer sarı-kırmızılı formayı giyen Juan Mata hislerini şu sözlerle anlattı:
“Çok gurur duydum birinci kez Galatasaray formasını giydiğim için. O kadar çok taraftarın olduğu bir dostluk maçında oynamak olağanüstü bir histi . Uzun bir ortadan sonra benim için değerliydi oynamak. Arkadaşlarımla yeterli bir ilişki kurduğumu gördüm ve oynama formumdan keyifli oldum.”
Sarı-kırmızılı gruba transfer sürecinin çok süratli bir biçimde geliştiğini belirten İspanyol orta saha, “Süreç çok süratli gelişti. Çok süratli bir biçimde imzaları attık. Mesleğimin bu periyodunda Galatasaray üzere büyük bir kulüpte oynamaya ihityacım vardı. Buraya, şampiyon olmak için, unvanlar kazanmak için ve olağan ki hakikaten oynamak için geldim. Ve bunu da çok istiyordum. Hasebiyle süratli bir biçimde gelişti. Transfer devri bitmek üzereydi. Benim menajerim de hocamızla çok süratli bir biçimde konuşmaları gerçekleştirdi. Biz de esasen çok heyecanlıydık buraya gelmek için. Süratli bir halde uçağa atladım ve transfer periyodu kapanmadan evvel buraya geldim” dedi.
Türkiye’yle bağlarının çok eskiye dayandığını belirten Juan Mata, “Benim aslında Türkiye ile ilgim çok eskiye dayanıyor. Benim, İspanya ulusal ekibiyle maçımı hatırlarsak, birinci evvel Bernabeu’da Türk Ulusal Kadrosu ile karşılaşmıştık. İkinci maçımız da burada İstanbul’da eski Ali Sami Yen Stadımızda oynamıştık. O yüzden, o vakitten gelen bir ilişkim var Türkiye ile” diye konuştu.
Futbol mesleğinin hoş geçtiğini belirten Juan Mata, “Valencia’dan sonra Chelsea’ye geçtim. Akabinde Manchester United’da 8 yıl geçirdim. Çok kusursuz taraftarlar ve mükemmel stattlar vardı orada. Çok keyif aldım. Hoş bir meslek geçirdiğimi düşünüyorum. Artık de bu hoş kentin (İstanbul) tadını çıkarmaya çalışıyorum. Burada da çok heyecanlıyım. Çok hoş bir yere geldim. Geçmişte burada (Türkiye’de) oynamıştık fakat bir kadroda olduğun vakit, öteki bir gruba gitmeyi hayal etmek çok güç. Zira o vakit kendi ekibinize odaklanmış oluyorsunuz. Bursaspor ile, Fenerbahçe ile, Başakşehir ile oynadık. Çok büyük Türk oyuncular vardı. Mesela Arda Turan üzere. Onları gördüğüm vakit heyecanlanıyordum, ne kadar hoş oynuyorlar diye düşünüyordum o zamanlar” dedi.
Türkiye ve İstanbul’un gücünün yüksek olduğunu açıklayan Juan Mata, “Çok uzun vakit geçirmedim ama büyük bir güç var burada. Nitekim birlikte çalıştığımız herkes bize yardımcı oluyor. Olağanüstü bir atmosfer kurulmuş durumda. Yabancı arkadaşlarla da, Türk arkadaşlarla da sahiden sıkı bir alaka kurabildik. Yalnızca sahanın içinde değil, sahanın dışında da, insani pahalar olarak baktığınızda birbirimiz ile güzel ahenk sağlayan, çok kaliteli beşerlerle birlikte olduğumuzu hissediyoruz. İstanbul’u çok fazla görmek için vaktim olmadı. Lakin bence çok büyük bir kültür var burada. Çok büyük bir tarihin kesimi birebir vakitte. Onu da çok görmek istiyorum. Biraz daha vakte ihitiyacım var. Bu büyük kenti görmek ve tanımak için daha fazla vakte gereksinimimiz olduğunu düşünüyorum” tabirlerini kullandı.
Okan Buruk’un oyuncu bağının uygun olduğunun altını çizen Juan Mata, “Okan Hoca ile yaklaşık 2 haftadır çalılşıyoruz. Yeni tanıştık lakin Başakşehir’in hocası olduğu vakit onlara karşı oynamıştık. Ve burada onlara kaybetmiştik. Çok büyük bir insan olduğunu düşünüyorum. Oyuncularıyla yakın ilgiler kuran bir insan olduğunu düşünüyorum. Hatta bizimle birlikte idmanlara çıkıyor ve kalitesini gösteriyor. Hakikaten şayet bizim ile birlikte oynayabilseydi çok şanslı olurduk” açıklamasını yaptı.
Galatasaray’ın takımının çok güçü olduğunu belirten İspanyol oyuncu, “Büyük ekiplerden sahiden en üst düzeydeki oyuncuları getirmek için büyük efor sarfetti kulüp. Hem, Türk oyuncular hem de yabancı oyuncular olarak düşündüğümüzde takımımız sahiden kaliteli. Bütün oyuncular çok kaliteli. Ve iddiam o ki, hocamız da bu oyuncuların kalitesinden şad. Bir ekibin şampiyon olması için birlik olması gerekiyor. Bireyler tarafından kazanılmıyor şampiyonluklar. Münasebetiyle birbirimizi tanımaya devam ediyoruz. Bu tanımanın sonucunda da daha âlâ bir kadro üzere oynamayı öğreniyoruz. En sonunda da şampiyon olmak için gayrete devam ediyoruz. Kaptanımız Muslera olsun, İcardi olsun, Torreia olsun, Sergio olsun hepsiyle çok rahat halde irtibat kuruyorum tıpkı lisanı konuştuğumuz için. Birbirimize yardımcı oluyoruz. Birebir vakitte, kulüp tarafından sizler de çok yardımcı oluyorsunuz” dedi.
Sarı-kırmızılı taraftarların coşkusundan bahseden Juan Mata, “Gerçekten çok farklı bir taraftar var burada. Büyük kulüplerde çok tutkulu taraftarlar evvelden görmüştüm. Ama buraya geldiğimde, bilhassa iki hafta evvelki lig maçını tribünde izlerken, oradaki taraftarın bizi tutkuyla destekliyor olması nitekim farklı bir düzeydi benim için. Konuttaki maçlarımızda, stadımızdaki maçlarımızda, kendimizi göstermek için onların da bize dayanağı gerekiyor. Daha fazla puan kazanmamız için birlikte olmamız gerekiyor. Ve taraftarın bu tutkusu çok değerli diye düşünüyorum” sözlerini kullandı.
Kerem Aktürkoğlu ve Yunus Akgün’ün performansını pahalandıran Juan Mata şu formda konuştu:
“Kerem ve Yunus için konuşmak gerekirse, kanatta bize çok yardımcı olan, teğe birde çok âlâ oyuncular. Genç olduklarını da düşünürsek, hakikaten çok kaliteli oyuncularımız var. Onlar için devamlı olmak değerli. Hem bizim maçlarımızda hem de ulusal ekipte oynamaları açısından sürekliliğe ihityaçları olduğunu düşünüyorum. Daima en üst düzeyde oynamaları için. En üst düzeydeki oyuncu ile öbür oyuncular ortasındaki fark bence yalnızca mentalite farkıdır. En üst düzeyde oyuncu olmak için her gün idman yapmak, kendini önemli bir halde o idmana vermek gerekiyor. Bunu yaptıktan sonra aslında her oyuncu üst düzeyde olur. Ben Mata olarak, onlara bu biçim bir tavsiye verirdim.”
Üniversite eğitimini anlatan Juan Mata, “Real Madrid B’de 18 yaşındayken, oynadığım periyotlarda başladığım bir spor marketing kısmı vardı. O vakitten beri eğitimimi devam ettiriyorum. Madrid’den ayrıldıktan sonra bunu devam ettirebilmek güç oldu. Hala eksiklerim var ama ileride onu da tamamlayacağım. Spor idaresi üzerine, antrenörlük üzerine son yıllarda bilhassa masterler da yaptım, kurslara da katıldım. Orada da devam ediyorum birebir vakitte. Ancak şu an odaklandığım şey futbol. Ancak bunun yanında öteki bir şey yapmayacağım manasına gelmiyor bu. Kendimi öteki şeylerde de geliştirebilmem gerekiyor” dedi.
Son olarak Galatasaray’da 64 numaralı formayı giymesi hakkında gelen soruya Juan Mata, “Babam, annem ve olağan ki kardeşim derdim. Babam futbol oyuncusuydu. Çok küçük olduğum vakitlerden itibaren beni alanlara götürüyordu. Annem, babam ve kardeşimin dayanakları sayesinde kendimi geliştirebildim. Eğitimimimde ve kim olduğumda çok büyük hisse sahibidirler. Onlar sayesinde bu yerlere geldim. Onların takviyesi ile geldim. Kıymetli bir numara olduğu için genelde 10 numara ile çıkıyordum maçlara. Hoşuma gidiyordu. Futbolda kıymetli olan ofansif orta sahanın giydiği bir numaraydı. Manchester United’da da 8 numara ile alana çıkıyordum. Küçüklüğümden beri hoşuma giden bir numaraydı 8. Ve orada gururla taşıdım 8 numarayı. 10 numarayı Rooney gidiyordu, ondan alabilmek çok zordu. (gülerek) Annem geçen yıl vefat etti. 1964 doğumlu kendisi. O yüzden her vakit benimle olduğunu hissetmenin bir yolu olarak düşündüm ve 64 numarayı giydim. Babam da tıpkı yıl doğmuş. 64 numarayı giydiğimde onları yanımda hissediyor gibiyim” yanıtını verdi.