Menopozda kırışıklıklara doğal çözümler

Op. Dr. Hasan Çağlar Gürol- Neden olur dersiniz? Değişen hormon dengesinin negatif etkileri, korunmasız güneş ışınlarına maruz kalma, sigara, şeker, alkol, kafein, stres, uykusuzluk, inflamatuar beslenme, az su içilmesi, bağırsak geçirgenliğinin bozulması, artan toksin yükü gibi çok fazla sebebin üst üste birikmesi diyebiliriz. Nihayetinde yıllar geçtikçe cildin su tutma kapasitesi azalır, kurumaya başlar. Hızlı bir kolajen kaybı olur. Menopozun ilk beş yılında cilt, kolajeninin yüzde 30’unu kaybeder. Kolajen miktarı azaldıkça cilt sıkılığını kaybeder ve sarkmaya başlar.

Menopozda düşen östrojen hormonu nedeniyle cildin güneş UV ışınlarına duyarlılığı artar; elastisite kaybı, lekelenme ve hacim kaybı giderek belirginleşir. Cilt altı doku kaybı ve kasların yer çekimi etkisine boyun eğmesi de cabası…

Bu durumda birçok etkili kozmetik yaklaşım mevcut. Ama biz kökünden ve doğal bir yaklaşım yolu izlersek, her zaman olduğu gibi bağırsaklar ve beslenmeden başlayacağız. Doğu tıbbında cildin eşlenik organı nedir, bir tahmin edin lütfen. Tabii ki kalın bağırsak. Açıkçası bağırsak düzelmeden kalıcı bir cilt ve bağ dokusu sağlığı zor.

KOZMETİK AKUPUNKTUR

Bugün kırışıklıklara doğal bir çözüm ‘kozmetik akupunktur’dan bahsedeceğim. Akupunktur meridyenlerindeki enerji dengelerini düzenlemek esasına dayanan, içteki sağlıklı beden enerjisinin yüzden dışarı yansımasını sağlayan bir anti-aging tedavisidir. Kırışıklık bölgelerinde elastin ve kolajen artışını doğal yolla sağlayarak yeni bir iyileşme reaksiyonu başlatır. Kozmetik amaçla kullanılan akupunktur, daha çok mimikleri kaybetmeden genç ve dinç görünmek isteyen kişilerin tercihidir. Ciltte harabiyetin artmasını beklemeden 30’lu, 40’lı yaşlarda başlanarak cildin gençliği korunur. Doğala aykırı olmadan vücudun enerji dengesini de destekleyerek 50 yaşındayken 40, 60 yaşındayken 50 gibi görünmek bu yolla çok mümkündür. İğneden korkanlar için bir müjde! Kozmetik akupunkturda kullanılan iğneler çok ince ve çok küçük olduğundan hemen hemen acısızdır.

Kozmetik akupunktur sadece cildimizi gençleştirmekle de kalmaz. Baş ağrıları geçer, ateş basmaları azalır, sindirim sistemi düzelir. Çağımızın yaygın sorunları anksiyete, depresyon ve uyku bozuklukları üzerine de olumlu etki yapar. Genel vücut enerjisi artar. Birkaç seans akupunktur sonrası gözlerin içi parlar. Akupunktur felsefesinde gözler kalbin dışa açılan kapısıdır. Nasıldı o şarkı? “Gözler kalbin aynasıdır…” Aynen öyle. Yan etkisiz, güvenli ve sağlıklı bir yöntem olduğundan herkese öneriyorum. Kendi eşimin de en çok fayda gördüğünü söylediği cilt gençleştirme yöntemi kozmetik akupunktur.

Sağlık özgürlüktür. Bu özgürlüğe ulaşmanın yolu herkesin malumu olduğu gibi ruh-zihin-beden üçlüsünün hep birlikte dengede olmasıdır. Her konuda olduğu gibi cildimizde de iyileşme bu üçlü dengeyi gerektirir. Kronik cilt problemleri çoğu zaman derinlerde yatan psikolojik blokajlarla, düğümlerle birlikte gider. Bunu sadece cilde müdahale ederek ne yazık ki çözemeyiz. Bu noktada da homeopati, akupunktur ve biorezonans yöntemleri çoğu zaman devreye girip sorunları çözer.

Sevgi, sağlık ve huzurla kalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir